Supisup müzik köşesi

4 Aralık 2011 Pazar

Romeo ve Juliet tarzı eski zaman aşkı. 'The Princess Man'



Yeni sonlanan dizimiz bu senenin bombası denebilir.Eski zaman dizilerine ilgimin daha büyük olduğunu anlamamı sağlayan 3. dizidendir kendisi.Küçükken-Hani dediğim 5 yıl önce kadar falan çok abartmayalım-TRT 1 de Denizler İmparatoru diye bir dizi vardı bilmem hatırlayanınız var mı? Onu merakla hergün izlerdim.Hah şimdi düşünce bu kore dizi sevdam o zamanalardan belliymiş benim.Neysem demem o ki o gün bu gündür eski tip dizi buldum mu damlarım oraya.The princess man de öyle keşfettim tabi.



                                               Dizimizin konusu: 

Veliaht Prens Suyang'ın güzeller güzeli kızı olan Prenses Lee Se-Ryung (Moon Chae-Won), merakına olan düşkünlüğü ile tanınan, ince eleyip sık dokuyan başka bir tabirle, enine boyuna araştırmayı kendine hobi haline getirmiş bir prensestir. Ancak kaderin bir cilvesidir ki babası veliaht prens Suyangg'ın taht hakkını elinden almaya çalışan Genral Kim Jongseo'nun oğluna geri dönülmez bir şekilde aşık olur. Ancak bu aşk Romeo ve Juliet'inkinden farksızdır.






Romeo ve Juliet,bu iki genç için benzetilebilcek en iyi simge bencede.Se Ryung'un babası kralın küçük kardeşi olmakla beraber çok ama çok aç gözlü bir abimiz.Kralın tahtında gözü var.Yanına müttefik toplamak için hiç anlaşamadığı general Kim Jongseo'yu yanına çekmeye çalışıyor.Yolladığı mektupta kızı ve generalin oğlunu evlendirmek istiyor.Kızımız evleneceği adamı tanımak için prensesin yerine oymuş gibi davranarak müstakbel eşi Kim seung yoo ile tanışıyor.Birbirlerinden etkilenmeye başlıyorlar,oğlumuzsa onu meraklı baş belası bir prenses olarak tanıyor.Derken kaderin cilvesi bu ya kral damat adayı olarak kızına Kim Seung Yoo dan başkasını seçmiyor.Tabii genarelimizde kralın sadık hizmetkerı.Gıcık olduğu Suyang yerine kralın teklifini kabul eder.Gözleri öfkeden görmez olan Suyang tahtı ele geçirme ve hem generali hemde Kim Seung yoo'yu mahvetme planları içine girer....






Oğlumuz 10 bölüm kızın gerçek kimliğini bilmez.Onu önce prenses,sonraysa bir nedime olarak tanımıştır.Kim Seung Yoo nun babası ve abisi Suyang tarafından katledilir o da ölesiye dövülür hatta öldü sanılır.Ama bir zamanlar biricik arkadaşı olan şerefsiz Shin Myun onu allah razı olsun ki son an da öldürememiştir.Ama Kim Seung uyanınca dururmu yerinde krala saldırı herkesin önünde ve tabi o anda yere serilir.Onu askerler tutup götürürken onun gözüyse tek bir şey görür:Se Ryung.Ailesini katleden,iğrendiği adamın kızı olduğunu öğrendiği kadına...Ölüm cezasına çarptırılır.Ama babasının göz bebeği  olan Se Ryung orda öylece durmaz.Ölümüne sevdiği adamı kurtarmak için babasının önünde diz çöküp,canına kıymakla tehtit eder.Suyang dayanamaz ve gizlice sadece onu sürgün ettiğini söyler ama gideceği gemiyi denizin derinliklerine gömecektir.Yan, her şekilde Kim Seung Yoo ölü bir adamdır.










Kızımız hücredeyken gizlice yanına gider.Karşılaştığı şeyse Kim Seung Yoo'Nun öfkesi ve ateş saçan gözleri olur.Onu boğazından havaya j-kaldırarak beklemesini söyler,onu öldüreceği günü beklemesini...Kızımız razıdır yeterki o yaşasın der ama bi kaç gün sonra geminin battığını ve onun öldüğünü öğrenir.Herşey yıkılır,hayatı söner.Artık babasına verdiği sözü tutmalı ve Shin Myun la evlenmelidir.Ama düğün günü aniden kaçırılır.Kızımız hapsedildiği yerden kaçmaya çalışırken adamın yüzünü görür,Kim Seung yoo'yu...




Onun kalbini kazanmaya ve intikamını unutturmaya çalışır ama gözü dönmüştür çocuğun.Onu kullanarak babasını öldürmek ister ama işler planladığı gibi gitmez.Suyang onu kandırır.Oku fırlatan Kim Seung Yoo'nun  karşısında ki adam dimdik karşısında durup ona gülümser.Shin myun'sa tepede Kim Seung Yoo'yu vurmak için beklemktedir.Yayını gerer ve oku fırlatır.Se Ryung bunu görünce dayanır mı hayır tabiki de..Kendini onun önüne atar.Son kez yüzüne dokunmaya çalışır ama yapamaz.Kızımız orda bayılırken Kim Seung'un arkadaşları hemen onu ordan uzaklaştırır ama görürüüz ki kalbi buzlarla kaplı olarak bildiğimiz jön ona gitmek ister,ona sarılmak....


                                              İşte o sahne:                            








Koca bölümün sonun tekrar karşılaşırlar çocuk ne kdar soğuk davransa da yumuşamıştır.Ona hala güvenemez ama sevgisi arttıkça artmıştır.Bunun yanında prenses ve eşiyle beraber isyan grubuna katılır.Kızımıza her defasında babasını öldüreceğini gözüne sokar.Se Ryun başlarda babasını çok sevdiği için görmezden gelirken ona karşı cephe alır.Öldürdüğü onlarca insanın hesabını sorar.Ve bir gün ipler kopar.Kızımız babasının önünde saçlarını keser.-İnanışlarına göre kızlar saç tellerini babalarından alırlarmış.Ailer bağı anlamına geliyormuş.-Bunu yaparak Kim Seung'un gözüne girer ve kaçarlar.Ama bu süreçte kızmız yakalanır ve Shin Myun'un kölesi olur yine kaçar ve bla bla bla...






 En sonunda evlenirler gizlice ve beraber olurlar.O günden sonra kızmız saraya hasta veliaht prens kardeşinin yanına döner.Veliahtın ölmesi üstüne yine köle olur ve bla bla bla.Her şey olur biter sıra Kim Seung Yoo'nun kraldan intikamını almasına gelir.Onu tek bulur ama dikkatini dağıtan sözcükleri duyar.'Se Ryung hamile...' Yakalanır hapsedilir ve kızımız yine kendini önüne atar.Ama kral nuh der peygamber demez.Kim seung yoo'Nun son nefgesini verişiyle kızımız keşke beraber ölseydik der.Bi kaç yıl sonrasına ilerler.Kim Seung yoo'un arkadaşlar mezar başındadır. İkisini de yad ederler.Beraber mutlu ölmüşlerdir._Bne burda noluyor be?! Diyip şokta.-Ama sonra anlarız ki kraliçe her şeyi planlamış.O ikisi ve kızları mutlu mesut bi hayat sürer.Kim Seung Yoo intikamından vaz geçm,iş karşılığında da gözlerini vermiştir.Ama mutlulardır hemde çok.Kral sa hiç elleşmez bunca yıl çektiği vicdan azabından mı dır bilinmez ama akıllanır.Ve Romeo ve Juliet'imiz zor da olsa mutlu sonuna ulaşırlar...


Görüntü kalitesi kötü ama işte. :D Bu da mutlu sonumuz....






İhihihihi sizlere video da buldum.... :D




Park Jung Min eşliğinde mükemmel ostumuzdan bir parça-Missing you.


Başta gördüğümüz sahne bahsetmiştim ya hani oğlanı hücrede ziyaret ediyordu.Kim Seung Yoo'da onun boynundan tutup seni öldüreceği günü bekle demişti.İşte orayla başlıyor....






Don't say goodbye şarkımız.









5 yorum:

  1. sevgili supernaturel yazılarını beğenerek okuyorum ama bir konuda rahatsızımm!! lütfen denizler imparatoru hakkında daha fazla konuşmayın... saygılarımı sunarak yeni yazılarınız merakla beklerr vaziyetteyimm....

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle eyv. arkadaşım. Denizler imparatoru demişsin güzelim dizime ayıp etme gözünü seveyim.Utanma hepsini birbirine benzetmek doğaldır,önemli olan bir daha yapmamak değil mi? Altını eşelemiyorum.... ;)

    YanıtlaSil
  3. altını eşelersen zararına olur zatenn... ;).......... her an seni de bulabilir bii ıslaklık.. :D

    YanıtlaSil